Beklentiler

Eray Öge
2 min readJan 6, 2019

--

Belirsizlik durumunda gerçekleşmesi en yüksek ihtimale sahip olan sonuca beklenti diyoruz. Her birimizin iş ve özel hayatımızdan beklentilerimiz genellikle hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.

Peki beklentilerimiz ile gerçekte elde ettiklerimiz arasında bu kadar büyük fark olmasına sebep olan nedir? Bunun altında bir çok farklı konuyu inceleyebiliriz. Çevresel faktörler, ortaya koyduklarımız ile beklentilerimizin uyuşmaması, perspektiflerimiz gibi… Planım bir yazı dizisi halinde kendi bakış açımı anlatabilmek.

İlk olarak ele almak istediğim beklentilerimizi şekillendiren nedir?

Gerçekler olduğunu düşünmememiz için hiçbir sebep yok. Peki biz gerçeklerimizi doğru ölçebilen varlıklar mıyız? Örneğin, kilo vermek amacıyla spor yaptığımızda ve istediğimiz kiloya düşemediğimizde ne düşünüyoruz? Sınava hazırlanmak için ders çalıştığımızda (benim örneğimde bu, hayatım boyunca dersten kalmayacak kadar çalışmak oldu) ve beklediğimiz sonucu alamadığımızda sığındığımız ilk bahane ne oluyor? Sorular zordu, çalışmadığım yerden geldi, aslında hepsini biliyordum ama sınavda unuttum… Gerçekten başımıza gelen bu mu yoksa harcadığımız emek aslında başarmamız için harcamamız gerekenden daha mı az?

Her ikisi de doğru olabilir. Kişisel deneyimlerimden ve etrafımda gördüklerimden esinlenerek bir değerlendirme yaptığımda, kendimizden verdiğimiz emeğin, eforun, paranın veya herhangi bir unsurun karşılığında edinmeyi beklediğimiz değerden daha azını sunuyoruz diyebilirim.

Eğer objektif olarak sunduklarımız beklentilerimizi şekillendirmiyorsa, nasıl oluyor da gerçekte edinmemiz gerekenden daha fazlasını bekler hale geliyoruz? Çevresel faktörler belki de bizim görüşümüzü etkiliyor. Neticede bizim beklediğimiz terfiyi veya zammı alan çalışma arkadaşımızın mesaisinin de kendi mesaimizden farklı olmadığına inanıyoruz. Bir ayda zayıflayabilen tanıdığımız gibi biz de bir ay diyet yaparak zayıflamayı beklemekte haksız mıyız? Kendi sunduklarında objektif olamayan bizler, başkalarının sundukları konusunda objektif olmayı mı umuyoruz? Sanırım aradığımız cevap bu da değil. Cevabın tekil koşullarla oluşmayacağı da aşikar, benim cevabı bulmaktan daha çok soruları sormak amacında olduğum da…

Her ne kadar amacım sabit bir sonuca ulaşmak olmasa da kişisel fikrim, beklentilerimizin aslında içimizdeki çocuk tarafından şekillendirildiği. Yoksa bütün yıl dersleri takip etmeyen ve sınavlara da doğru düzgün çalışmayan bir öğrenciyi finale girmeye motive eden ne olabilir? İyimser olmak belki de kendi beklentilerimizi oluştururken tarafsız olmaktan vazgeçmemize sebep oluyor. Sonunda gelen hüsran da iyimser olmamızın bize getirdiği kayıp diyelim. Beklentiler hakkındaki ilk yazımı sonlandırırken bu durum tespiti üzerine bir soru ile ara vermek istiyorum.

Beklentiler her zaman olaylardan veya durumlardan değil bazen de başkalarından olabiliyor ve beklentinin karşı tarafında biz olabiliyoruz, yani beklentiyi tatmin edecek kişi. Peki kendi beklentilerini iyimser olarak belirleyen bizler, konu başkalarının bizden beklentileri olduğunda bu iyimser yaklaşımımızı nerede unutuyoruz da son derece rasyonel hale geliyoruz?

Beklentilerimizi nelerin şekillendirdiğini bulamadığımız gibi, sonraki yazımda da beklentilerimizin elde etmeyi amaçladığımız değeri gerçekte olduğundan ne kadar saptırdığının cevabını bulamayacağız. Sonraki yazımda görüşmek üzere!

--

--